Herhangi bir eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi; 5607 sayılı kaçakçılıkla mücadele kanunu uyarınca, kaçakçılık iddiasıyla cezalandırılmaktadır.
Devletin vergi kaybı yaşamaması, bu yasanın asıl amacıdır.
Bu amaçla 5607 sayılı yasada farklı eylemler için ayrıntılı hükümler düzenlenmiştir. Özellikle akaryakıt kaçakçılığına ilişkin düzenlemelerde bu yasa kapsamında yer almaktadır.
Ancak gümrük mevzuatının uygulamasından kaynaklanan eylemler yönünden de kaçakçılıkla mücadele yasasında düzenlemeler vardır.
Buna göre; 5607 s. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu 3. Maddesinin 9. Fıkrasında ; “İlgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak amacıyla ihracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi gösteren ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik gösteren kişi; bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Hükmü yer almaktadır.
(https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5237&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5)
Ayrıca, beyanname ve eki belgelerde gösterilen ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde onu aşmayan bir fark bulunması halinde; sadece 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. Şeklindeki düzenleme unutulmamalıdır.
Bu düzenlemeler kapsamında ihracat yapan firma sahipleri ve imza yetkilileri ile gümrük müşavirleri ayrıca imzaya yetkili gümrük memurları; cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilmektedir.
İhracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik gösteren tabiri ile yasa koyucu; beyanname ve eki belgeleri doğru ve eksiksiz düzenlenmesini sağlamaya çalışmıştır.
Ancak kasıtlı olmayan hatalı beyanname doldurulması gibi durumlarda dahi ceza davaları açılabilmektedir.
Dolayısı ile ilgililerin beyannameye dayalı eylemleri kaçakçılıkla mücadele yasası kapsamında cezalandırılmaktadır.
5607 s. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu md. 3/10 uyarınca; kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde; verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza
üç yıldan az olamaz.
Gümrük, kaçakçılık davaları genel olarak Asliye Ceza Mahkemesinde görülmektedir.
Bununla birlikte, gümrük beyannamesi ve eki belgelerdeki ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstermek aynı zamanda resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında incelenmesi gerektiğinden, bu tür davalar Ağır Ceza Mahkemesinde görülmektedir.
(https://kenangoksu.com/agir-ceza-mahkemesi-mersin-avukat-agir-ceza-avukati/)
Özellikle gümrük müşavirleri ve beyannamelerde imzası olan gümrük memurları yönünden, daha vahim sonuçlar doğabilmektedir. Çünkü Görevleri gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenledikleri gerekçesi ile (TCK md. 204/2) kamu görevlisi sıfatıyla, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Sonuç olarak, yukarıda bahsedilen hususları kavrayabilmek için teknik hukuk bilgisine ihtiyaç vardır. Verimli bir sonuç alınması için; her dosyanın ayrıntılı olarak değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Ağır ceza avukatı seçerken doğru tercih yapmayı zorunlu kılmaktadır.
Daha kapsamlı bilgi almak için iletişim kısmından irtibata geçebilirsiniz.