Manevi Tazminat

Manevi Tazminat

Manevi tazminat kaynağı olan manevi zarar; kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilme olarak tanımlanır.

Ancak, duyulan acı hissi, çekilen ızdırap duygusu manevi zararın yansımasıdır.

Bununla birlikte, manevi tazminat verilebilecek bazı durumlar, yasalarda özel olarak düzenlemiştir. Bunlar:

1-Kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK m. 24).

2-İsme saldırı (TMK m. 26).

3-Nişan bozulması (TMK m. 121).

4-Evlenmenin butlanı (TMK m. 158/2).

5-Boşanma (TMK m. 174/2).

(https://kenangoksu.com/cekismeli-bosanma-davasi/)

(https://kenangoksu.com/anlasmali-bosanma-davasi/)

6-Ağır bedensel zarar sebebiyle (6098 s. TBK m. 56).

7-Ölüm sebebiyle (6098 s. TBK m. 56).

8-Kişilik haklarının zedelenmesi (6098 s. TBK m. 58).

Manevi Tazminat Şartları

Bununla beraber 4721 sayılı TMK 24. maddesine göre manevi zarar şartları şu şekilde açıklanmıştır.

1-Hukuka aykırı hareket bulunmalı.

2-Kişiliğe yönelik olmalı.

3-Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası olmamalı.

4-Üstün nitelikte özel veya kamusal yarar olmamalı.

5-Kanunun verdiği yetkinin kullanılması hali olmamalı.

(https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=6098&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5)

Ayrıca, manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde dikkat edilecek hususlar şu şekildedir.

1-Olayın özellikleri.

2-Tarafların sıfatı.

3-İşgal ettikleri makamlar.

4-Sosyal ve ekonomik durumları.


Diğer yandan kişisel haklar, yargıtay uygulamasına göre iki kısımda değerlendirilir.

Birincisi, insanın insan olmasından kaynaklanan varlığını ifade eden;

a) Bedensel varlığı, b) Ruhsal varlığı, c) Yaşamı d) Nesebi (soyu).

İkincisi ise insanın insan olmasından kaynaklanan dolaylı varlıkları;

a) Kişinin adı, b) Kişin onuru, c) Kişinin sır alanı.

Ayrıca, Avrupa insan hakları sözleşmesinin (AİHS) “İfade özgürlüğü” başlıklı 10/1 de maddesi, “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar…” Hükmünü içermektedir.

AİHS’nin 10. maddesinin ikinci fıkrası saklı kalmak koşuluyla, ifade özgürlüğü yalnızca iyi karşılanan ya da zararsız veya önemsiz olduğu düşünülen değil, aynı zamanda kırıcı, hoş karşılanmayan ya da kaygı uyandıran “bilgiler” ya da “düşünceler” için de geçerlidir. (Handyside, parag. 49, başvuru no: 5493/72, 07.12.1976).

Dolayısı ile manevi tazminat konusu, manevi tazminat talebinin kaynağına göre ayrıntılı biçimde değerlendirilmesi gereken bir hukuki süreçtir.

Daha kapsamlı bilgi edinmek için iletişim kısmından irtibata geçebilirsiniz.